31 Ağustos 2014 Pazar

İmkansızı Sorgulamak : Kelebek ve Dalgıç






Ne zaman halimden şikayet edecek olsam aklıma gelecek bir film izledim. Şikayet etmek yerine yaşamanın güzel, ince, renkli ve derin taraflarını bulmakla ilgili. Yüzünüze gelen bir sineği elinizle kovalarsınız ve o da gider değil mi? Peki elinizi hareket ettiremiyorsanız ne yapacaksınız? Yüzünüzü hareket ettirirsiniz değil mi? Peki başınızı çevirmek için büyük bir gayret göstermeniz şartsa ne yaparsınız? Böyle bir durumda aklınıza kitap yazmak gelmez değil mi? Daha doğrusu yürüyemiyor, konuşamıyor ve elinizi dahi hareket ettiremiyor olduğunuz için yaşamak zulüm gibi gelebilir. Bu başınıza gelen olay karşısında hayata küsecek misiniz? 

Böyle bir durumda yaşayan ve kitap yazan kahraman şöyle söylüyor filmde:" Kendi doğamı bulmam için bir felaketin ışığına mı ihtiyacım vardı?"

Kahramana söylenmiş şu cümle ise hafızalarımıza güzelce yerleşiyor:"Beni okyanusun dibine sürüklemene hiç aldırmıyorum çünkü sen benim kelebeğimsin."

Bütün dünyamız yapabileceklerimiz üzerine kurulu olmamalı. Bu film imkansızı sorgulamanız için güzel bir fırsat. 

yasemin şenyurt


Niye Kalmıyorsun?






Aslında hayatımdaki bütün soruların cevabını buldum bu filmde. Böyle bir itirafla başlamak kolay değil ama başlangıçlar her zaman zordur. Lizbon'a Gece Treni filmi dolu dolu yaşanabilecek bir aşkın yaşanamamasının ve aynı zamanda dolu dolu yaşanabilecek bir hayatın acısını, gerilimini içinde taşıyor. Sevdiğimiz insan giderken bazen kal demeyi çok isteriz ama söyleyemeyiz. Sevdiğimiz insan giderken "kal" diyebilmek aslında kalmak isteyen insan için ve bizim için bir başlangıç. Bu başlangıç meselesi zor bir mesele. 

Tam "işte hayatım başlıyor" dediğiniz anda sizin en sevdiğiniz insan beraber çıktığınız yolda  ve başlangıç hissini yaşadığınız noktada "bitti" derse size yine de yaşam kalır. Yoğun ve her geçen gün artan bir acıyla soluk alıp verirsiniz. Yaşam kalıcı olan tek şey ve yazmak bu kalıcılığı kavrıyor. Sadece yazıyor olmak bizi sonsuzlukla tehdit edenlerden koruyabilir. Sadece yazıyor olmak bizim hiç tanımadığımız bir insanın hayatını baştan çıkarabilir. Hayatım baştan çıkmış durumda ve şu an ruhuma yolculuk ediyorum. 

Asıl soru şu galiba: "Özgürlüğüyle tüy gibi hafif belirsizliğiyle kurşun gibi ağır önümüzdeki uzun ve şekillendirilmemiş onca zamanla neler yapılabilir ve neler yapılmalıdır?"

Yasemin Şenyurt