4 Ekim 2015 Pazar

Şah Mat Hakkında Bir Değerlendirme



Sanrılardan büyüklük sanrısı, kötülük görme sanrısı ile tanışmış biri olarak Şah Mat filmini izlemeye başladığımda Akıl Oyunları'na benzer bir başarı öyküsü izleyeceğim düşüncesine kapılmıştım. Ne kadar yanıldığımı film bittiğinde anladım. Bir başarı öyküsü izlemiştim ama içim buruktu film bittiğinde. Filmin başlarında Bobby Fischer'ın satranca olan ilgisini  ve ilk yenilgisini izlerken tansiyonun bu kadar artmasını beklemiyordum. Satranç tutkusunun ve olası hamlelerin bir insanın hayatını baştan sona kaplamasının yolculuğuydu film. Dikkat dağınıklığı, konsantrasyon kaybı ve  aşırı hassasiyet her insanın yaşayabileceği sorunlardır mutlaka ama şizofreni hastalığına bağlı olduğunda bu sorunlar işimize odaklanmada neden zorlanabileceğimizi anlayabilirsiniz filmi izleyerek. Filmi izleyerek bir insanın sağlığını kaybediş öyküsünü izlediğinizi de düşünebilirsiniz ama ben filmi izlediğimde ve film bittiğinde arkadaşıma insanın sevdiği şeyi yapmasının çok etkileyici ve yaşamını derinden belirleyen ve güzelleştiren şey olduğunu düşündüğümü söyledim. Sanrılar, halüsinasyonlar ve bunların tedavi edilmemesi sonucunda durumun kötüye gidişini de düşünebilir ve bir insanın sağlığından değerli midir başarılı olması diye sorgulama olanağı da bulabilirsiniz. Boby Fischer'ı kendisi yapan satranç tutkusudur ve bence her insan bu hayatta bir tutkuyla bir işe bağlanabilmelidir. Söz konusu olan şizofreni hastalığı olduğunda tedavinin önemi yadsınamaz. Bu film bence çok açıdan tartışılabilecek ve farklı görüşlerle bizi farklı noktalara taşıyabilecek bir filmdir. Yenilgi karşısında hepimiz çocuklaşırız genelde ama kazanmaktan korkmak nasıl olabilir ki diye düşünüyorsanız bence bu filmi izleyin ve Bobby Fischer'ın  sağlığını yitirmeden  tutkuyla satranç oynayabildiğinde neler olabileceğini düşünün. Tutku mu sağlık mı diye sorarsanız bence her ikisi de ama bu her ikisi seçeneği her  zaman mümkün değilse işler karışabiliyor. Dört hamleden sonra milyarlarca olası hamle olması insanı aşırı uçlara götürebilir filmde söylendiği gibi...İyi seyirler.
Yasemin Şenyurt